30 Kilo Kaybedenden Denenmiş Zayıflama Yöntemleri

Hayatımın son 15 yılının üçte birini kilolu geçirdim. Kilolu olduğum süre boyunca defalarca kilo verme işine giriştim. Bunda 3 kere başarılı oldum. Üçünde de aynı yöntem işe yaradı. Bundan şu sonucu çıkardım. Kişi her diyet programını ve başkalarının işine yarayan yöntemleri birebir takip ederek başarılı olamıyor. Kilo vermenin anahtarı ne diye soracak olursanız, en başta motivasyon diye yanıtlarım. Motive olduktan, yani gerçekten istedikten sonra kendinize uygun, kısa-orta vadede sürdürebileceğiniz bir diyet planı oluşturmanız gerekli.

Benim kilo verme yöntemim şu şekilde oldu. En başta 10.4 kilo kaybettiğim 13 günlük İsveç diyeti uyguladım. Hızlı biçimde kilo kaybetmek beni bir anda motive etti. İsveç diyeti sonrasında kendi kafamdan uydurduğum düşük kalorili, protein ağırlıklı beslenme şekli ve doğa yürüyüşlerini sürdürerek 3 ayda toplamda 30 kilo kaybettim.

Kısa sürede fazla kilolardan kurtulmayı sağlam bir motivasyona, pratik biçimde sağlıklı beslenmeye ve abur cubur yemeyi tamamen terk etmiş olmaya borçluyum.

Neden Kilo Alıyoruz?

Kilo almamızın iki ana nedeni var. Bunlar dışında genetik sebepler de olduğu söyleniyor, fakat aklımız sayesinde bununla da başa çıkabileceğimize inanıyorum.

  1. Kilo alıyoruz çünkü hareketsiz bir hayatımız var. Kilo aldıkça gitgide içimize kapanıp hareketi daha da azaltıyoruz.
  2. Her türlü gıda elimizin altında. Acıktıkça, moralimiz bozuldukça, bazen hiçbir neden yokken sırf alışkanlıktan ötürü durmadan yiyoruz.

Neden kilo alıyormuşuz? Hareketsizlik ve fazla gıda tüketimi. Bu basit denklemi tersine çevirmek için ne yapılması gerek? Daha çok hareket edip, daha az gıda tüketmek lazım.

Kilo Vermek İçin Mucize Yöntemler Neler?

“Nam nam nam” zevkle yenen, yedikçe sizi tığ gibi zayıf; 1 ayda manken gibi yapan bir gıda maalesef yok arkadaşlar. Mate yaprağı, yeşil çay, funda yaprağı, biberiye, kekik, çiya tohumu gibi bitkilerde mucize aramaya devam etmeniz, birilerini zengin etmekten, kendinizi de keriz yerine koymaktan başka bir işe yaramıyor.

Kilo verme yalanları

Şişman olmanızın başlıca sorumluları hayat biçiminiz ve yanlış beslenme. Elbette genlerin de bu durumda payı büyük (sadece kilo sahibi olmakta değil, tembel olmanızda da), ancak bununla bile mücadele etmek mümkün. Yeter ki kendinizi motive edip kararlı olun.

Kilo Vermenin Yolları Neler?

Durup dururken hızlı kilo vermenin, daha doğrusu yağ yakmayı sağlamanın tek yolu kalp atış hızınızı arttırmak. Öyle ot haşlayarak, hımır hımır tohum yiyerek oturduğunuz yerde kilo vermek gerçek dışı bir yaklaşım.

Örneğin efedrin gibi pek çok ülkede yasaklanmış, hiçbir aktivite yapmasanız bile kalp atışınızı hızlandıran, kalp krizine sebep olup böbrek ve karaciğer gibi organlarda kalıcı hasar bırakan efedra sınıfı bitkilerden elde edilen haplar, kalp atış hızınızı arttıran karışımlar var. Ancak bunlar mucize çözümler değil; düpedüz intihar demek.

Mucize aramayı bırakın. Çünkü yok. Gerçekçi olup, en başta sizi mutsuz eden sebepleri araştırıp bunlardan kurtulun. Bunlardan kurtulamıyorsanız yokmuş gibi davranmayı öğrenin. 3 ayda 30 kilo kaybettim. Siz de yaparsınız. Yeter ki kendinizi motive edin ve başlayın.

Kilo Verme Sürecinde Sizi Durduran Sebepler ve Klişeler Nelerdir?

Arkadaşlar, ağzı olan konuşuyor, parmağı olan yazıyor. Kilo kaybetmek için araştırma yapıyorsunuz. Sizi çok iyi anlıyorum. Aynısını ben de yaptım, ancak o kadar çok çeşitli bilgi var ki… Doğru-yanlış araştırılmadan, hiçbir tıbbi bilgisi olmadığı halde kulaktan dolma bilgilerle size öğüt vermeye çalışan, hatta bu işten “para kazanmaya” çalışan bin bir çeşit insan var.

  • Kilo sorunu olmadığı halde ahkam kesen herbokologlar.
  • Televizyondan, İnternet'ten edindiği yarım yamalak bilgilerle profesör kesilenler.
  • Başkalarının kilo sorunundan kazanç sağlamaya çalışan mucitler.
  • İnternet'te arama sonuçlarında yukarıda yer almak; böylece reklam geliri elde etmek için, kilo kaybıyla yakından uzaktan ilgisi olmamasına karşın yalan yanlış bilgiler yazanlar.
  • Youtube'da reklam geliri elde etmek için “bilmem ne yöntemi ile 30 kilo” başlığı atan açıkgözler.

Tüm bunları anlamaya, dinlemeye kalktığınızda beyniniz krem peynire döner. Diyete henüz başlamadan vazgeçersiniz.

  • Giden yağ değil, su ve kastır: 120 kilo olan, yataktan zorla kalkan, eğildiğinde şekilden şekle giren, bilgisayar veya televizyon başında 12 saat oturan, bakkala bile arabayla gidip gelen, günde 5000 kalori gıda alan bir insanın hangi kasları eriyor, bunu bana açıklayabilecek bir akıllı var mı? Yahu zaten morbid obez olmuşuz, bir 5 yıl daha böyle yaşasak en iyi ihtimalle kalp damarlarımız tıkanıp by-pass ameliyatı geçireceğiz, adam hasbelkader İnternet'te bir şeyler görmüş, “kastır o giden” deyip profesör zannediyor kendini! Bir beyaz önlüğü eksik. Yahu kas da gitsin, su da gitsin, ama yeter ki bir şeyler gitsin. Obez olmuşsun. Merdiven çıkamıyor, koşu yapamıyor ve hatta sevişemiyorsun bile. Damarlar tıkanmış, kolesterol ve şeker Allahlık olmuş.. Belki aylardır aynada kendi suratına bakmamışsın, psikolojin harap. Neymiş? giden kasmış, yağ değilmiş. Hoşt!
  • Pazartesi diyete başlıyorum: Diyete hemen ertesi gün başlayabilirsiniz. Herhalde hayatım boyunca en az 150 kere “Pazartesi diyete başlamayı” denemişimdir. Pazartesi gününün hiçbir özelliği yok arkadaşlar. En iyi diyet hemen ertesi gün başlanan diyettir. Planlı programlı, hesap kitap yaparak başlayacağınız diyetleri çok büyük olasılıkla sürdüremeyeceksiniz. Hesap kitap yapmayı bırakıp, hemen yarın balıklama dalın bu işe. İsveç diyeti yazısında anlattığım gibi; tartıda 120.4 kiloyu gördüğüm an hangi gün olduğuna bakmadan, satın aldığım cevizli dürümü suda ıslatıp çöpe atarak o an diyete başladım. Bu arada İsveç diyeti olmuş, Norveç diyeti olmuş fark etmez. Kafanıza yatan, çalışıyor olsanız bile hazırlamakta zorlanmayacağınız herhangi bir diyet planı ile bu işe adım atın. Yeter ki başlayın! Bakın sizler için şok diyetleri de araştırdım. Hangisi olduğunun inanın çok önemi yok. Kafanıza yatan bir tanesini seçip başlayın.
  • Akşam sekizden sonra hiçbir şey yenmez: Gece 9'da, 10'da, 11'de yedim. Çünkü çalışıyorum. Memur veya emekli değiliz ki saatimiz belli olsun. Günde 3 öğün yiyerek, öğün saatlerini “aç hissettiğim” anlara göre ayarladım. Vücudunuz size ne zaman yemeniz gerektiğini söyleyecektir. Yeter ki günlük miktarın dışına çıkmayın.
  • Doğal ürünler zararsızdır: Günlük süt içerek, ev yapımı yoğurt yiyerek (her gün 1 litre süt, 1 litre yoğurt tükettim) 1 yılda 120 kiloya çıktım.  Özellikle hayvansal gıdaları tüketirken, doğal olsun olmasın yağ alımını sınırlamanız gerekiyor. Yağ, tuz ve şeker içeren her türlü gıda fazla tüketildiğinde vücutta depolanıyor. Aynı durum zeytinyağı için de geçerli. “Doğal, ne de olsa faydalı” diyerek salataya, yemeklere zeytin yağını boca ederseniz kilo almanız kaçınılmaz. Vücudun yağlara ihtiyacı yok mu? Elbette var, fakat bu miktar çay kaşığını, en kötü ihtimal tatlı kaşığını geçmemeli. Ayrıca unutmayın, yazının başlığı “sağlıklı kalmak” değil. Kilo vermekten bahsediyoruz.
  • Light ürünler kilo aldırmaz: Öyle bir aldırırlar ki.. Örneğin 3 paket Altınbaşak veya Eti Form bisküvi 1 somun ekmekten daha fazla enerji ihtiva ediyor. Diyet yapıp başarısız olduğum zamanlar bu üründen günde 5 paket yiyordum. Bir paket Ülker Altınbaşak'tan 186 kalori alıp kan şekerinizi alt üst edip yarım saat sonra tekrar acıkmak yerine, 200 gram hindi etini yağsız tavada pişirip yanında 100 gram yağsız yoğurt ve kocaman tabak salata yiyerek hem yalnızca 426 kalori alacak, hem de günlük besin ihtiyacınızı; vücudunuzun kas yapısını koruması için gereken gıdayı ve ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi alıp sofradan doymuş biçimde ayrılacaksınız. Diğer türlü ne oluyor? 186 kalorilik Altınbaşak çerez niyetine yeniyor. Yarım saat sonra vay peynirin ucundan alayım. Oo zeytin de Gemlikmiş ağzıma layık. Vay efendim 100 gram çikolata mutluluk verir.. Biraz da fındık fıstık gömeyim.. 2 saat sonra bugün çok sağlıklı beslendim, diyet yemeğimin vakti geldi.. Kardeşim sen durmadan hımır hımır yiyorsun. Böyle kilo verilmez ki! Birkaç ürün dışında (yazının devamında bahsedeceğim) Light gıdaları hayatınızdan tamamen çıkarın.
  • Bilinçli, bilimsel, sağlıklı diyet yapın: Olay çok basit. Yağı, tuzu ve karbonhidratları azaltıp, bazal metabolizmamızı hızlandıracağız. Beslenme tarafında yağsız, tuzsuz ve karbonhidrat fakiri gıdalar seçecek, bazal metabolizmamızı hızlandırmak için de hayatımıza hareket katacağız. Bilgisayar karşısında aylar boyunca bu işin ilmini araştıracağınıza, hemen yarın bu işe girişin. Tek tip beslenme diyetleri dışında sağlıksız diyet yok arkadaşlar. Kitleler tarafından denenmiş, işe yaradığı kanıtlanmış herhangi bir diyet planı ile başlayın gitsin. Sağlıksız olan, sizi ölüme adım adım yaklaştıran şeyler, yediğiniz tatlılar, unlular ve yağlı besinler. İnsan vücudu mutlak açlığa 3 hafta dayanabiliyor. Düşük kalorili, kısa süreli diyet listelerine bile bakıyorum, bir kuş sütü eksik. Yani diyet yaparak açlıktan ölmezsiniz.
  • Tok halde diyet araştırmak: Çatlayana kadar yeyip, bilgisayar başına geviş getirmeye geçtiğimizde içimizi pişmanlık hissi kaplar. Hemen diyet araştırmaya koyulur, planlar yapmaya başlarız. Bu planlar en geç 3 saat sonra unutulur. Diyete başlama kararımı açken, “hadi son kez” diyerek yiyebileceğim 1 paket tatlı beni beklerken (çöpe attım), tartıda 120.5 kiloyu gördüğümde verdim.

Nasıl 30 Kilo Verdim? Zayıflamak Çok mu Zor?

Yukarıda bir kaç defa bahsetmeme karşın son kez toparlayayım. Tartıda 120.5 kilo olduğumu görünce kendime kızdım. Çok lazımmış gibi aldığım 1 paket ceviz dürümünü ıslatıp (çöpten alıp yememek için) çöpe attım. O dakikadan sonra midem bir şey kabul etmemeye başladı.

  • Bu durumu fırsata çevirmek için önceden deneyip başarılı olduğum İsveç diyetine başlamaya karar verdim.
  • Hemen listeye göz gezdirip kendime 1 haftalık alışveriş listesi hazırladım.
  • Ertesi sabah 1 bardak nescafe, 1 adet şeker ile diyete başladım.
  • Aynı gün öğleden önce markete gidip listedeki tüm gıdaları satın aldım.
  • Markete gidip toplu alışveriş yapmaktaki amacım uzun bir süre bakkala markete uğramamaktı. Hazır gıda satılan marketler diyeti bozmanız için tuzaklarla dolu. Bu nedenle siz de diyet listenizdeki malzemeleri toplu bir şekilde alıp bir süre markete uğramayın.

13 günde 10.4 kilodan kurtuldum. Önceden dar gelen şortlar, eşofmanlar 13 gün sonra üstümden düşmedi, fakat bol gelmeye başladı. Öyle sevindim, öyle motive oldum ki anlatamam.

  • İsveç diyeti sonrasında 2,5 ay kadar süre kafama göre bir diyet planı hazırladım.
  • Yediklerim temelde İsveç diyetinde olan malzemelerdi. Miktarları biraz artırdım. Evde pişen çeşitli yemeklerden tüketmeye başladım.
  • İsveç diyetinde olduğu gibi protein ağırlıklı beslenmeye devam ettim. Oldukça fazla sebze yemeği tükettim. Karbonhidrat alımını (ekmek, pilav, makarna, vb.) “neredeyse yok” düzeyinde sınırladım.
  • Kesinlikle paketli gıda (bisküvi, çikolata, dondurma, vb.) tüketmedim.
  • Kalori hesabı yapmadım.Nelerin kilo yaptığı, hangi gıdaların ne içerdiğini az çok biliyoruz. Örneğin yarım kilo yağsız hindi eti yiyin kilo yapmıyor. Fakat yarım kilo yiyemiyorsunuz. Kocaman bir çipurayı mangalda pişirip yanına salata yediğinizde bu da kilo yapmıyor.

Gıda tüketimini genel hatları ile belirlemenin yanı sıra, hareket içeren, uzun süredir yapmadığım aktivitelere tekrar başladım.

  • Eski hobim dağcılık ve kamplı uzun mesafe yürüyüşlerine başladım. 2,5 ay boyunca arazide 400 kilometreden fazla yürüdüm.
  • Hafta içi mesafe ve süresine bakmaksızın sahilde yürüyüşler yaptım.
  • Asansör ve yürüyen merdiven kullanmayı bıraktım.
  • Bilgisayar karşısında vakit geçirmeyi azalttım. Yapacak hiçbir şeyim yoksa, yatakta uzanıp film izliyorum.

Kalori hesabı yapmayı terk edin. “Günlük 2000 kalori yakar, 1500 kalori alırsam zayıflarım” teoride doğru, ancak pratikte karşılığı olmayan bir hesap. 2 yıl boyunca ne hesaplar yaptım, fakat bir işe yaramadı. Nitelikli gıdalar yemeden, hareket etmeden, sadece rakamlara bakarak kilo vermeye çalışmanız vücudunuzu ve sinirlerinizi yıpratmaktan başka hiçbir işe yaramıyor.

Yazının devamında 2,5 ay boyunca nasıl beslendiğimle alakalı detaylar vereceğim. Kilo kaybı süresince yaşadığım açlık krizlerinde imdadıma yetişen, tok kalmama yardımcı olduğunu düşündüğüm besinlerin hangileri olduğunu paylaşacağım. Yazının sonunda 30 kilo verdiğim 3 aylık süreç hakkında genel bilgiler anlatıp, sağlıklı ve hızlı biçimde kilo vermeniz için mucizeler yerine gerçekçi yöntemler önereceğim.

Bahsini edeceğim gıdaların hiçbiri absürt bileşenler içermiyor. Zaman zaman televizyonda “beslenme uzmanı” kişilere tesadüf ediyorum. Öküzgözü tohumu, dilber tabanı kökü, buzağının sol kulağı gibi (tümünü kafadan attım) acayip bitkileri sanki her köşebaşında satılıyormuş gibi anlatıp duruyorlar. Amaçlarının anlaşılmaz olup inanılır olmak olduğunu düşündüğüm bu kişilerin aktardığı sözüm ona bilgiler hiçbir işe yaramıyor. Televizyoncunun derdi reklam, televizyonda konuşanların derdi süresini tamamlayıp “danışmanlık ücreti” almak veya reklamını yapmak olunca, belki de en önemlisi anlatılanlar pratikte sınanmamış teorik bilgiler olduğu için, bular dinlemesi hoş hikayeler olmaktan öteye geçmiyor.

Aşağıda sıralayacağım gıdaların tümünü bakkaldan, marketten ve kuru yemişçilerden kolaylıkla temin edebilirsiniz.

Günlük Rutin Tüketeceğiniz Gıdalar

Beslenme ile alakalı yazıları üç bölüme ayırmayı uygun gördüm. İlk olarak sofranızdan eksik etmemeniz gereken temel gıdaları, ikinci bölümde “açlık krizi” anında başvurabileceğiniz bizzat kendimde denediğim gıdaları, üçüncü bölümde ise kesinlikle uzak durmanız gereken tuzak gıdaları anlatmayı uygun gördüm.

Eğer zayıflamayı veya zayıfladıktan sonra kilonuzu muhafaza etmeyi kafaya koyduysanız, dışarıda pişirilmiş veya paketli hazır gıdalardan kesinlikle uzaklaşın. Aşağıdaki gıdalara kendinizi alıştırın. Kısa bir süre sonra mideniz ve lezzet algınız bunlara alışacak; bugüne kadar yediğiniz bir çok şeyin aslında “çöp” olduğunu fark edeceksiniz.

Yumurta

Güne yumurta içeren bir kahvaltıyla başlamak, yumurtanın uzun süre tok tutucu etkisi sayesinde tüm gün boyunca iştahınızı kontrol altına alıyor. En önemli protein kaynaklarının başında gelen yumurta tokluk hissini uzamasının yanı sıra, beyazı protein deposu, sarısı ise demir ve güçlü bir antioksidan olan A vitamini bakımından zengindir.

haşlanmış yumurta

İsveç diyeti süresince bolca tükettiğim yumurtaya 19 kilo daha kaybettiğim 2,5 ay süresince de devam ettim. Haftanın en az 4-5 günü kahvaltıda ikişer yumurta yiyerek güne başladım. Bünyeniz yumurtayı tolere edemiyorsa; kaşıntı ve çeşitli olumsuzluklar yaşıyorsanız miktarı azaltın. Yumurtanın üzerine karabiber veya kırmızı acı pul biber serperek, yanında közlenmiş kahvaltılık sivri biberle birlikte tüketebilirsiniz.

Yulaf Ezmesi

Yulaf çözünür lifler, proteinler, doymamış yağ asitleri, vitaminler, mineraller ve karbonhidrat içeren, besleyici değeri yüksek bir gıdadır. Güne başlarken yumurtanın yanı sıra, yağsız sütle karıştırılmış yulaf ilerleyen saatlerde acıkmanızı engelleyecek, zengin beslenmenin neticesinde kan şekeriniz daha iyi dengelenecek ve böylece tok hissedeceksiniz.

yulaf

Yulafı her gün yemedim. Haftada 1-2 defa sabahları kahve kupasını yarıya kadar yulafla doldurup, üzerini iki parmak geçecek şekilde yağsız süt ilave ederek sade biçimde tükettim.

Yulafla ilgili son hatırlatmam ise Müsli, Kahvaltı Mix gibi karışımlardan uzak durup sade yulaf satın almanız, tüketeceğiniz yulafı yalnızca yağsız süt ve sulandırılmış yağsız yoğurtla (belki içine birkaç kuru üzüm ve kayısı katarak) tüketmeniz olacak. Şeker, bal, reçel gibi kan şekerinizi alt üst edecek şeyler ilave etmeyin.

Yeşillikler

Yeşil yapraklı sebzelerde bolca bulunan lif tokluk hissini arttırıyor, sindirim sistemini düzenliyor.

yeşil sebzeler

Midenin tokluk süresini tamamlaması için öğlen ve akşam yemeklerine ilave edeceğiniz, sirke, limon ve kırmızı acı pul biber ilave ederek lezzet katabileceğiniz salatalar tokluk hissi yaratarak ilerleyen saatlerde acıkmanızı geciktiriyor.

Tadını beğenmeseniz de yeşil yapraklı sebzelerin tümü sağlıklı bir diyetin vazgeçilmezleridir. Damak tadınıza uygun, fakat çok az yağlı ve tuzsuz pişirme teknikleri geliştirip yeşilliklere sofranızda mutlaka yer verin.

Diyette başarı elde ettikten sonra kendinize az zeytinyağlı taze fasulye hazırlayabilir, çok az miktar yağla beraber soğan ve ıspanak kavurabilir, mevsiminde zeytinyağlı enginar ve benzer yeşil sebzeleri yemek halinde tüketebilirsiniz.

Kırmızı Acı Biber

Türk mutfağının en çok kullanılan baharatlarından olan kırmızı acı biberin içerdiği kapsaisin maddesi metabolizmayı hızlandırıcı ve tok tutucu bir etkiye sahip. Yemeklere kattığı lezzetten bahsetmeme gerek yok sanırım.

kırmızı acı pul biber

Sabah kahvaltısında bile, zeytin, peynir ve yumurta üzerine serpilen ufak bir tutam pul biber öğleden sonraya kadar olan ani acıkmaları ve fazla besin tüketimini azaltıyor. Akşam yemeklerinde de pul biberden faydalanarak hem yemeklere lezzet katabilir, hem de sindirime olan olumlu etkisinden yararlanabilirsiniz.

Kuru Baklagiller

Başlıca çeşitleri nohut, fasulye, mercimek, bakla, bezelye, börülce, barbunya ve soya fasulyesinden oluşan kuru baklagiller kilo kontrolünde önemli yere sahip gıdalardır. Baklagiller tokluk duygusu yaratır, acıkmayı engeller.

kuru baklagiller

Uygun biçimde hazırlandıklarında kilo koruma ve zayıflama programlarında iyi birer seçim oluştururlar. Kuru baklagilleri yemek olarak haftada 3 kez, suda haşlanmış (örn. pilaki) olarak salatalara 1 avuç katarak her gün tüketebilirsiniz.

Yağsız tuzsuz biçimde suda haşlanmış baklagiller

Yemek derken yağ ve et içinde yüzen tencere yemeklerinden bahsetmiyorum. Özellikle kilo verme sürecinizde baklagilleri yağsız ve tuzsuz biçimde suda haşlayarak, üzerine sirke, kuru soğan, taze soğan ve pul biber koyarak yalnızca ufak bir kaseyi dolduracak miktarlarda tüketin. Aksi taktirde kaş yapayım derken göz çıkarmış olursunuz.

Yağsız Yoğurt

Kalsiyum ve Protein kaynağı olan yoğurt abartmamak koşuluyla her gün ufak bir kase yenilebilir. Bağırsak florasını dengeleyip sindirimi kolaylaştıran, tok tutan yoğurdu tüketirken yağsız olan çeşitleri tercih edin. Tam yağlı çeşitler her gün düzenli tüketildiğinde kilo kaybınızı durdurabiliyor.

Sütaş yağsız yoğurt

Yoğurt tek başına yenmelidir. Yoğurdu yemeklerin yanında garnitür olarak değil, örneğin öğle yemeğinde 200 gram etin yanında ikinci bir yemek olarak tüketmenizi tavsiye ederim.

Ev yapımı yoğurt konusunda bir uyarı yapayım. Tam yağlı sütle yapılan ev yoğurdu tüketerek ve süt içerek bir yılda 120 kiloya çıktım. Hareketsiz bir hayatınız varsa yağsız yoğurt kullanmanız gerektiğini önemle hatırlatırım.

Light ürünlere genelde şüphe ile bakıyorum. Eti Form, Ülker Altınbaşak ve benzer paketli “light” ürünlerin hemen hepsi ekmek kadar kalorili, masum görünümlü tuzaklar. Hayvansal yağlar belli miktarlarda alındığında faydalı olabilir, ancak sıkça tükettiğimiz yoğurt ve peynirlerde “yağı azaltılmış” ürünler tercih etmelisiniz.

Biftek, Hindi Eti ve Balık

Haftanın 5 günü, yağsız tavada pişen 200 gram hindi (biftek de olabilir) veya mangalda ızgara şeklinde pişirdiğiniz bir bütün balık hem doyurucu ana besin, hem de müthiş bir protein kaynağıdır.

biftek

Kilo verme ve koruma sürecinde karbonhidratlardan mümkün olduğunca uzak durmanız gerekiyor. Yumurta ve yoğurttan elde edeceğiniz protein kas yapınızı korumaya yeterli gelmeyeceği, ayrıca B12 vitamini eksikliği gibi sağlık sorunları ile karşılaşmamanız için hayvansal gıdalarla aranız iyi olmasa bile, diyetinizde bunlara mutlaka yer vermelisiniz.

Peynir ve Zeytin

Tüm diyet boyunca yalnızca Sütaş veya Pınar'ın Light Beyaz Peynirlerinden satın aldım. Sütaş'ın Light beyaz peyniri gramaj olarak daha fazla ve ucuz. Ayrıca tam yağlı beyaz peynirlere kıyasla %70 daha az yağ, %40 daha az tuz içeriyor. Pınar'ın Light Beyaz peyniri daha sert ve lezzetli. Pınar Light peynir yağlı emsallerine göre yaklaşık %50 daha az yağ içeriyor.

Sütaş Light beyaz peynir 700 gram
%70 daha az yağlı ve %40 daha az tuz kullanılmış.

Haftada 3-4 gün iki parmak kalınlığında 1 gün suda bekletilmiş şekilde olmak kaydıyla diyetime peynir de ekledim. 1 kutu peynir yaklaşık 10 gün idare etti.

Zeytinde ise salamura yerine sele zeytin tercih ettim. Zeytinleri tüketmeden önce en az 1 gün suda beklettim. Üzerine kırmızı acı pul biber serpip her gün 8-10 zeytin tükettim.

Meyveler

Diyet süresince eve kilo ile meyve almayın. Örneğin haftanın üç günü, birer adet olmak üzere, diyetinizde haftalık üç farklı meyveye yer verin. 1 muz, 1 portakal, 1 tane de armut alarak dolaba atın.

Tatlıyı kestikten sonra meyveleri tatlı niyetine tüketecek ve aslında meyvelerden lezzet fışkırdığını fark edeceksiniz. Bu üç meyve haricinde, haftanın bir günü kahvaltı öğününde 1 bardak (200 ml.) taze sıkılmış meyve suyu da ilave edebilirsiniz.

Açlık Krizinde Başvurabileceğiniz Gıdalar

Ne kadar motive olsam da, diyet süresince açlık krizine girdiğim anlar oldu. Bu şekilde hissettiğim anlarda, buzdolabına koşmadan önce ilk başta kendimi telkin etmeye çalıştım. Bu bazen işe yaradı, bazen gerçekten bir şeyler yeme ihtiyacı hissettim.

Aşağıdaki gıdaları düzenli olarak tüketmenizi önermiyorum. Bunlardan ne kadar çok tüketirseniz, kilo verme sürecinizi uzatır; böylece “diyeti bozma” riskinizi artırırsınız. Eğer açlık düşüncenizle 10 dakika mücadele eder, ilk 10 dakikayı atlatırsanız çok büyük ihtimalle açlığınızı unutacaksınız.

Çok aç hissettiğinizde yemek dışında neler yapabilirsiniz?

  • Bir şeyler yazmayı deneyin.
  • Film izlemeyi düşünmez misiniz.
  • Uzun zamandır görüşmediğiniz bir arkadaşınızı, akrabanızı arayın.
  • Yolunuzun üzerinde bakkal, market olmayacak şekilde bir rota planlayıp, 20 dakika kadar yürüyüş yapmayı deneyin.
  • Bir bardak su için veya kendinize şekersiz sade Nescafe/Türk kahvesi hazırlayın.
  • Temizlik yapın.
  • Duş alın.

Gene de aç mı hissediyorsunuz. Öyleyse sakin kalmaya çalışıp şunlardan tüketebilirsiniz.

Leblebi

Lif açısından zengin olan leblebi, açlık hissettiğinizde kendinizi dizginlemenize yarayan oldukça pratik ve besleyici bir gıdadır.

leblebi

Leblebi midede şişerek tokluk hissi yaratmasının yanı sıra, kan şekerinin aşırı yükselip düşmesini önleyerek iştah kontrolü sağlıyor. Böylece gün içinde aşırı kalori alımını engellemiş oluyorsunuz.

Leblebinin hatırı sayılır miktarda kalorili bir besin olduğunu unutmadan, yalnızca kavrulmuş veya beyaz olan çeşidinden, günde 100 gramdan fazla tüketmeden açlık hissettiğiniz an ağzınıza birkaç tane atarak faydalananın. Unutmayın, 1 paket leblebiyi yiyip kalkmayın. Birkaç tane ağzınıza atıp, artanları başka zaman tüketin. Hayatınızın geri kalanında satın aldığınız her şeyi anında tüketmemeyi, kibar yemeyi kendinize öğretin. İmrenerek baktığınız sağlıklı kilodaki insanlara dikkat edin, birkaç bir şey ağızlarına atıp yemeyi unutuyor ve sohbete dalıyorlar. Yemeye bu kadar odaklanmayın. Hayatta yemekten daha zevkli şeyler de var.

Danone Activia Sade Probiyotik Yoğurt

Activia yoğurtların bir sürü çeşidi var. Ancak tatlı olan çeşitlere şekeri basmışlar. Şekerli çeşitler neredeyse aynı miktarda olan baklava kadar kalori ihtiva ediyorlar. Üstelik şekerli oldukları için kan şekerinizin alt üst olmasına ve böylece çok kısa bir süre sonra tekrar acıkmanıza neden oluyorlar.

Activia yoğurtların yalnızca sade (tuzsuz ve şekersiz) çeşidini öneriyorum. Bu yoğurtlar 110 gramlık dörtlü paketler ve 480 gramlık tekli paket halinde satılıyor. Dörtlü paket alırsanız her gün hımır hımır tüketmeyin. Dolabınızda bir kaç gün dursunlar. Hayatınızda belki ilk defa dolabınızda bir şeylerin bozulmasına izin verin. Bir üstte leblebide de vurguladım, bir tanesini yiyip diğerlerini unutun. Unutmayı öğrenin.

Danone Activia Sade Probiyotik Yoğurt

110 gramlık sade Activia yoğurdu “çıldıracak kadar” aç olduğunuzda, 480 gramlık sade çeşidini ise akşam yemeği öğününü atlamanız gerektiğinde (yemek hazırlayamayacak durumda olduğunuz anlarda) tüketin. Tekrar ediyorum. “Ooo Çağatay Bey de yiyormuş, biz de alalım bir dal” deyip, bunları her gün düzenli hımır hımır tüketirseniz kilo alırsınız. Küçük paketlisini kırk yılın başı deli gibi acıktığınızda, büyük boyu ise akşam yemeği öğününü kaçırdığınızda (seyahatteyken, vb.) yiyin. Alışkanlık haline getirmeyin.

Eğer sade Danone yoğurt bulamazsanız, Pınar'ın 200 gramlık veya Sütaş'ın 125 gramlık sade light yoğurtlarını da öneririm.

Polonez Fit Yaşam Hindi Füme 60 gram

Çılgın gibi acıktığım zamanlarda, özellikle de dışarıda yemek hazırlama imkanım olmadığı durumlarda, markete girip sadece Polonez Hindi Füme alıp çıkıyorum. Yanında ne bir diyet bisküvi, ne şu, ne bu. Marketten elimde tek bir çeşit yiyecek ile ayrılıyorum. Ne satın alacağıma markete girmeden önce karar verip, içeride çok oyalanmadan kafamda belirlediğim şeyi alıp çıkıyorum. Milletin garip bakışları altında 10 tane dilimi dürüm gibi sarıp mideye gömüyorum.

polonez hindi füme

En az 4 saat başka bir şey yemeye ihtiyacım olmuyor. Polonez Hindi füme dışında, diğer marka salamlardan buna denk başka bir çeşit bulamadım. Yalnızca %1 oranında yağ içeriyor. Bu da 60 gramlık pakette 1 gramın altında yağ demek.

e250 olarak da bilinen koruyucu Sodyum Nitrit içerdiği için sürekli tüketime uygun bir gıda değil. Yalnızca diyet süresince, açlığa dayanamadığınız anlarda tüketin.

Eti Form Çok Tahıllı Buğday Patlağı

Patlakların mısırlı çeşitleri içime sinmiyordu. Yüksek lifli, çok tahıllı, ilave yağ – şeker içermeyen ve arpa, buğday, çavdar, bulgurdan mamul bu patlağı günde bir paketle sınırlı kalmak kaydıyla düzenli olarak yiyorum.

Eti Form çok tahıllı buğday patlağı

Yarısını sabah kahvaltısında, kalanı da günün devamında kahvenin yanında oyalanmak suretiyle (böylece açlık krizi yaşamıyorum) tüketiyorum. Yukarılarda bahsettiğim, “günde 5 paket tükettiğim Altınbaşak” örneğini hatırlayın. Bunlar da paket başına düşük kalorili olasalar bile, her gün birkaç paket tüketmeniz halinde kilo kaybınızı önleyecek kadar besleyici gıdalardır. Günde yalnızca 1 paket.. bir oturuşta paketin tümünü mideye indirmek yok.

Açlık krizinde başvurduğum gıdalar bu kadar. Bu bölümü daha da çeşitlendirip yeme şölenine çevirmek istemiyorum.

Bu yazının tümünden “diyet böyle yapılırmış” anlamı çıkarmayın. Amacım zayıflama serüvenimi anlatıp motive olmanızı ve ilham almanızı sağlamak. Sağlıkla ilgili bilgilerim genel kültür düzeyinde. Hayatım boyunca diyetisyenin kapısına uğramadım.

Herkes yaşadığını kendi bilir. Eminim ki siz de hayatınıza çeki düzen vermek, vücudunuzu sağlıklı bir hale getirmek istiyorsunuz. Tüm bunlara kalkışmadan önce, sizi nelerin mutsuz ettiğini iyice bir düşünün. Bu sebeplerden kurtulabildiklerinizden kurtulun, kurtulamadıklarınızı ise unutmaya; yok saymaya çalışın. Nasıl kötü kokan bir yerde durmuyor, farklı yerlere yöneliyoruz; mutsuzlukların da yanında durmayın, uzaklaşın.

Kesinlikle Uzak Durmanız Gereken Gıdalar

Zayıflamakta kesin kararlı ve kilo verme işinden alnınızın akıyla çıkmak istiyorsanız, sizi bu duruma getiren gıdaları hayatınızdan çıkarmanız gerekiyor. Alkolikleri düşünün. Günde 3 biraya düşürüp de alkol bağımlılığından kurtulmak mümkün mü? Ya en baştan alkolik olmayıp usturuplu içeceksiniz (kilo sahibi olmayacaksınız), ya da alkolü (abur cuburu) tamamen terk edeceksiniz.

abur cuburlar
elveda

Yani yemek yeme işini bir hobi, alışkanlık, zevk meselesinden çıkarmadan bu işte başarılı olmak mümkün değil.

  • Şeker, tuz ve un içeren gıdaları yeme alışkanlıklarımız değişip sağlıklı bir vücuda kavuşuncaya kadar hayatımızdan çıkarıyoruz. Sürecin sonunda ben yiyin desem dahi bunları tekrar tüketmeye cesaret edemeyeceksiniz. Aksi taktirde sonuç belli.. verilen kilolar geri alınıyor. Kilo verdikten sonra oturup kocaman bir balığı yiyin. Bir balıkla doymazsanız ikincisini yiyin, gene kilo almazsınız. Fakat bu çöp gıdalara döndüğünüz an sonun başlangıcı oluyor.
  • Yukarıda verdiğim örnekler haricinde, paketli şekilde tüketime hazır gıdaların tümünü defterden siliyoruz.
  • Televizyonda, İnternet'te “yağ faydalıdır” deseler dahi bunlara kulağımızı kapıyoruz. Yağlar elbette faydalı ve gereklidir. Ancak en azından “obez” seviyesinin altına düşene kadar, çok sınırlı olmak kaydıyla, zeytin yağını hiçbir ısıl işlem görmemiş biçimde haftada 1 çorba kaşığını geçmeyecek miktarda tüketiyoruz. İster salataya katın, ister kaşıkla için.. size kalmış.
  • Zayıflama süreci boyunca restoran, büfe, pastane gibi hazır gıda satan yerlerin kapısına uğramıyoruz. Aç, çaresiz kaldığınızda yukarıda “Açlık krizinde başvurabileceğiniz gıdalar” bölümündeki gıdalardan tüketiyoruz.
  • Yukarıda verdiğim örnekler haricinde, “Light” ürünlerin tümünden, özellikle de un ve şeker içerdiği halde “yağı azaltılmış” diyerek masumlaştırılmış tuzaklardan (Eti Form, Ülker Altınbaşak gibi) kesinlikle uzak duruyoruz.

Çağatay, Sen Robot musun Birader?

Hayır, değilim. Burada her ne kadar ahkam kessem de, yukarıda size “yapmayın” dediklerimin bazılarını yaptım. Dondurma ve cheese cake yedim. Ne bileyim, Konya'ya gitmişken, kendime “Konya kebabı” ısmarladım. Arada sırada kabak çekirdeği çitledim. Belki bir kere en ufak paket fındıklardan alıp yemişimdir.

İlk dondurmamı (Algida Maraş Cup 105 ml.) 15 kilo verdikten sonra yedim. Bir sonraki 105 ml. dondurmayı belki 3 hafta sonra yemişimdir. 100 kilonun altına düşünce, kendime cheese cake ısmarlayıp, yanında bir de limonata içtim.  30 kilo kaybettiğim hafta, 3500 metreye tırmanıp 100 kilometreye yakın mesafe yürüdüğüm Toros Trans faaliyeti için gittiğim Konya'da meşhur Konya kebabı yedim. Yani hep bir ödüllendirme ile bunları yaptım.

Hatırlamadığım başka şeyler de yemişimdir, fakat (buraya dikkat) inanın 3 ay boyunca yediğim tüm ıvır zıvırı toplamı, beni 120 kiloya götüren süreçte yalnızca 1 gün boyunca yediklerim kadar bile değildi.

120 Kiloya Çıktığımda Neler Yiyordum?

Büyük olasılıkla günde 5000 kalori civarı gıda tüketiyordum. Ancak komiktir, bir kere bile gidip de ekmek arası döner, hamburger veya ne bileyim restorana gidip de özel bir şeyler yemişliğim yoktur. Diyete girdiğim hafta 4 arkadaş Kars, Gürcistan, Ermenistan yapmıştık. Aralıksız dönüşümlü araba kullandık. Ortalama 3 saatte bir durup esnaf lokantalarında bir şeyler yedik. Her gün markete girip 4 poşet abur cubur alıp yola o şekilde takviyeli devam ediyorduk. Artık nasıl yediysem, eve döndüğüm akşam “hadi bi tartılayım” dedim. Tartıda 120.5 görünce çok üzüldüm ve aynı dakika Çorum taraflarından aldığım bir kutu cevizli dürümü (bir kısmını yolda yemiştim) suda ıslatıp çöpe attım.

Beslenme şeklim 1 yıl boyunca şu şekildeydi.

Sabah: 

  • 1 litre tam yağlı süt
  • Ekmek, simit Allah ne verdiyse.
  • Kaşar, dil Allah ne verdiyse.
  • Yumurta çok sağlıklıymış alırım bi dal.
  • Tereyağı şart diyorlar, ondan da alırım.
  • Reçel bal da lazım, yoksa metabolizma duruyor.
  • İşe giderken sigara almak için markete girince illa bir paket çikolata, 1 redbull, 1 paket bisküvi

Öğlen:

  • Artık şeker mi düşüyordu ne oluyordu bilmiyorum, saat 11 gibi tekrar markete gidip gene çikolata, bisküvi, meyve suyu alıp öğlen öncesi ufak atıştırmalıklar yapıyordum.
  • İş yerinde ne yemek çıktıysa onu yiyordum.
  • Bakkaldan zihnimi açar diye 1 paket daha çikolata alıyordum.

Akşam:

  • Eve dönerken 1 paket çikolata, 1 nescafe express.. maksat yolda oyalasın.
  • Markete alışverişe uğrayınca çerez, çikolata, bisküvi almadan olmazdı.
  • Akşam evde yemek yiyordum.
  • 1 litre ev yoğurdu çok sağlıklıymış.
  • Saat 10 gibi markete gidip gene çikolata, bisküvi, çerez, içecek alıyordum. Haftada iki üç defa 500 ml Algida Maraş olmazsa olmaz.
  • Market dönüşü pastaneden sütlaç, profiterol ne varsa..

Beni Şuursuzca Yemeye İten Sebepler Hangileriydi?

İki kere evlenip ayrıldım. İkisinde de evliliğin kötü gitmeye başladığı dönemlerde kilo almaya başladım. Bir kere de Yeşilçam filmlerini aratmayacak bir ilişkide kilo almıştım. Suçlu kadınlar mı? Hayır, stresle nasıl başa çıkılır bilmiyorum.

Kimi canı sıkılınca gider iki duble içer, kimi ağlar, kimi dertleşir. Ben bu tarz strese maruz kaldığım durumlarda yüksek kalorili, şekerli gıdalar yiyorum. Yani kendimi bi nevi “şekere vuruyorum”.


İlginizi Çekebilecek Yazılar:

“30 Kilo Kaybedenden Denenmiş Zayıflama Yöntemleri” üzerine 149 yorum

  1. Çağatay Bey 170 boyunda 77 kilo ve 14 yaşındayım abur cuburu bırakalı 1 hafta oldu acıkınca gevrek(proteinli), süt yiyorum ama size bir sorum var dediğiniz isveç diyetini bende deneyebilir miyim yaşımdan dolayı korkuyorum ama yemekle zaten aram pek yok ne yesem kilo yapıyor sadece sevgiler benden

    Yanıtla
    • Spor yaparak kilo vermeyi araştır. Yaşın daha çok küçük. Bu yaşta sıkı diyete girersen gelişimini aksatırsın. Atıyorum boyun 175 olacağına 170 kalır. Abur cubur yeme, akşamları birer saat hızlı tempo yürü yeter.

      Yanıtla
  2. 1.55 boyunda 150 kilo bir genç kızdım ben de bundan tam 10 yıl önce… kendi ayakkabılarımı bağlayamadığım için hüngür hüngür ağlardım. Sağlık sorunlarım ve kullanmak zorunda kaldığım ilaçlar yüzünden kilo vermem neredeyse imkansızdı. doktorlar önce klasik diyet listelerini elime tutuşturdu (hiç inançları olmadığı İçin), sonra bir iki pahalı diyetisyene yönlendirdiler.. Diyetisyenler ayda 2-3 kilodan fazla vermemin çok sağlıksız olacağını söyledi!?!?!!! 150 kilo yaşamak çok sağlıklı gibi…. hesaplamalarıma göre 70-80 kiloya inmem için yaklaşık ortalama 30 ay diyet yapmam gerekecekti ve bu da yaklaşık 3 sene demekti. Ve ayakkabılarımı bağlamak kim bilir kaç sene sonra gerçekleşecek bir ödül olacaktı benim için… sıkıldım, yoruldum, tatlı ve açlık krizlerim ile baş etmek yerine; abur cubura sığındım. Her gün bir adım daha ölüme yaklaşırken; bu işin böyle devam etmeyeceğimi, edemeyeceğimi, etmemem gerektiğini içten içe biliyordum… öncelikle bu uzun deneyim yazınız için teşekkürler. Emek ve esprili bir tokat tadında… tam olarak ben de durdurulamaz bu yeme isteğinin sebebini ararken buldum kendimi… “neden?” dedim, “nedennnn?”… ve farkettim ki aile problemleri, başarısız ilişkiler, özgüven kaybı, kanser ile mücadele süreci, kullanılan ilaçlar… bunlar 18 yaşındaki bir kız İçin Çok zor bir başlangıç olmuştu hayata dair…. sorumluluktan kaçışın tek yolu, en sağlam arkadaşım olan “buzdolabı” ve her an bana bir alo kadar yakın olan “fastfood zincirleri”ne sarılmaktı… aradan tam 10 yıl geçmişti ve kilo üstüne kilo eklemekten başka hiç bir şey yapmamış, sarıldığım dostlar tam anlamıyla birer düşman haline gelmişti… Mide küçültme ameliyatı düşünürken, “irade”siz davranmak istemediğimin, özgürlüğümün kısıtlanmasına tahammülüm olamayacağının farkına vardım. Mide küçültme ameliyatı olanların diyet listesini uyguladım 1 sene boyunca. Açlıktan ağladığım günler oldu… aç yattım… tek hedefim ayakkabı başlayabilmekti (ne acı) Ve toplamda 70 kilo verdim…. şu an hala 1,55 boyunda ama 80 kilo olan bir kadın olarak romanımı sonlandırmak isterim…. 🙂 şu an ben de protein ağırlıklı, düşük yağ ve karbonhidrat tüketerek besleniyorum. Hayatımdan şekeri, katı yağı, tatlıyı, abur cuburu ve ekmeği tamamen çıkardım… her şey bizim elimizde… hiç bir zaman geç değil. Bugün başlayın… hemen şimdi! Beklediğiniz her bir günü kendinizden ve sağlığınızdan çalıyorsunuz unutmayın… başarı; karar vermek kadar yakın… İNSAN YETER Kİ İSTESİN….

    Not: yazınız bana kendimi ve geçmişimi hatırlattı tekrar. O yüzden bu roman kıvamındaki yorumu yazma ihtiyacı hissettim. Azminiz çok tanıdık geldi. Emeğiniz ve yazınız için teşekkür ediyorum. Ayrıca tebrik de ederim. Başarılarınızın devamını diliyorum.

    Yanıtla
  3. Çağatay Bey oncelikle azminizden oturu sizi tebrik ederim. O kadar guzel anlatmissiniz ki insani heyecanlandiriyor. Ben de elinde telefon ya da bilgisayar basinda hesap yapanlardanim. İsvec diyetine baslayacagim diye 15 gunluk alisverisimi bile yaptim ama esimin dogum gunu kutlamasi olacak diye 2 gun baslamayi erteledim ve baslamaya karar vermemin ay donumu. “Hesabi birakin hemen ertesi gun baslayin” tavsiyeniz cok yerinde cunku ben diyet yapmaya karar verdigim gun diyete basladim. Cayi kahveyi sekersiz tuketmeme ragmen “tatli” olayindan bir turlu vazgecemedim. 3 aylik biyografiniz cok aydinlatici ve heveslendirici. Gazetelerde, dergilerde, instagram vs. yerlerde yazilan reklam kokan bir yazi gibi hic degil. Adina diyet dedigimiz icin korkutucu geliyor bence. Yasam tarzi olarak benimsemek gerekiyor. Her gun hamburger tuketmek bir secim ve yasam tarzi ise her gun bir kase salata da aliskanlik haline gelebilir. Tekrar tesekkurler ve iyi gunler..

    Yanıtla
  4. Merhabalar,ben 164 boyunda 105 kiloyum.Bundan 7-8 ay önce 98 kilo ile diyetisyen eşliğinde diyete başlayıp günde 6 öğün yiyerek, 4 ayda 12-13 kilo kadar verdim.Sonra karantinaydı ramazandı derken verdiğim kilodan daha fazlasını aldığımı görünce isveç diyetini araştırmaya başladım.Yazınızı görünce dehşet gaza geldim ve bugün itibari ile diyete başladım. 13 gün sonunda tekrar yazacağım.İsveç diyeti sonrasında kendime yeni bir program hazırlayıp 60 kiloya kadar düşmeyi hedefliyorum.Umarım başarabilirim.

    Yanıtla
    • Bugün diyetimin 3.günü ve dayanamayıp tartıldım. 3 günde 4 kilo vermişim. Daha önce diyet yapıyorken 15 günde verdiğim kiloyu 3 günde vermek ne kadar sağlıklı bilmiyorum ama çok mutlu hissediyorum..

      Yanıtla
  5. Selamlar
    Arkadaşımın tavsiyesi ile İsveç Diyetini araştırmaya başladım, Sayfanız ve yazınızı okuyunca gaza gelip Başladım..
     
    40 yaşında 1,82 boyunda 104,8 ile başladım. Bu gün itibari ile 13. günü tamamladım 96,8 kilo ile diyeti sonlandırdım
     
    1.ve 2. gün çok zor 7.gün direk adamı isyan ettiriyor ama onun dışında ki günler gayet güzel idare ettim. Listenin dışına hiç çıkmadım ve günlük 3 lt ye yakın su içtim
     
    Herkes ödem attın, yine kilo alacaksın yanlış bu diyet falan diyor ama gerçek olan 8 kglık bir kayıp var bundan sonrada daha insani bir diyetle devam edip 85 kg düşme hedefindeyim
     
    umarım olur
     
    Yazınız ve bilgileriniz için Teşekkürler

    Yanıtla
    • tebrik ederim. o herbokoloji profesörlerine itibar etmeyin. doğa yürüyüşü, bisiklet gibi sporlara başlayıp normal beslenerek de istediğiniz kiloya inebilirsiniz. yeter ki spor yapmayı alışkanlık, hobi haline getirin. kolay gelsin.

      Yanıtla
  6. İnstagramda bolca reklamlarını gördüğüm İsveç diyetini araştırayım derken, ekşide yazınıza rastladım. Hadi bir okuyayım derken 2-3 saat takıldım kaldım. Her sayfa başka bir sayfaya yönlendirdi oku oku bitmedi 🙂 Sonra discord hesabını gördüm vs. Neyse çok uzatmayayım kendimi bildim bileli kilo takıntım var, belki de bir hastalık. 56 kiloya çıkınca diyetisyene gitmişliğim, her sabah tartıya çıkmışlığım, ıslak saçla bile tartılmayışlarım var, evet bir hastalık olabilir doğru.

    Tiramisu ile kahvaltı edip, gece yarıları dolaptan puding yemelerim, evde herkesten gizli algida maraşlar alıp tek başıma yiyip, çöpünü de kimse görmesin diye saklayışlarım da bitmez.

    Eminim 54,6 kilo olmama rağmen yağ oranım tavan yapmıştır bu sebeplerden ötürü. Şimdi ise tamamen diyet listeme geri dönüp, karbonhidrat, un, şeker vs. kesip yağ oranımı düşürmeye çalışıyorum. Yazınızı ilgiyle okudum, yaş olarak bana uymayacağı belli malum 47 oldum artık. Metabolizma o kadar hızlı çalışmıyordur eminim. Ama sağlıklı beslenme açısından yazdıklarınız ve neden kilo alıyoruz kısmındaki dikkat çeken noktalarınız için teşekkür etmek istedim.

    “Kimi canı sıkılınca gider iki duble içer, kimi ağlar, kimi dertleşir.. ben bu tarz strese maruz kaldığım durumlarda yüksek kalorili, şekerli gıdalar yiyorum. Yani bi nevi “şekere vuruyorum kendimi” 😀”

    Azminizden ötürü de tebrikler

    Yanıtla
    • Ebru kardeşim 3-5 kilo için böyle ağır bir diyet yapmayın. Akşamları birer saat yürüyüp karbonhidratı azaltsanız zaten 1 ayda gidecek 3-5 kilonuz. Obez olmadıkça ben bu diyeti hiç kimseye önermiyorum.

      Yanıtla
      • Eveet bendeniz beyzanur daha 16yaşındayım 1.78boyum var. Bundan 3.4sene önce birden kilo almaya başladım ve önünü alamadım. Çok komiktir ki ne zaman diyetisyene gitsem kilo alırım. Pandeminin başlarında sabit kilomu koruyordum 95,96. Pandemi döneminde dünyayı yedim kilo almadım aksine verdim. 94e falan düştüm. Bundan 2,3hafta önce ne olduysa oldu. Birden şişmeye başladım ki aylar önce yediğim kadar da yemiyordum. Sonra 4gün önce tartıldım ve tartıda 100,2 gördüğümde beynimden vurulmuşa döndüm. En büyük korkumdur:d dünyayı yiyeyim ama aman 100 kilo olmayayım. Belki de bu başlamam için işaretti. Üç dört gündür kasıyorum kendimi. 97-98arasında gidip geliyorum şu an. Araştırmanın iyi olacağını düşündüm ve bir ton sayfadan sonra yanlışlıkla burayı buldum. Gerçekten aşırı etkilendim. Hedefim kurban bayramına kadar 13,14kilo vermek. 1 ay 20gün gibi bir sürede verebilir miyim bilmiyorum açıkcası. Siz biliyorsanız söyleyin lütfen 🙂 😀 başarılarınızın da devamını dilerim.

      • harfiyen uyarsan, kahve yerine çay olur mu gibi sorular sormadan listede ne yazıyorsa o haliyle yaparsan 7-10 kilo atarsın diye düşünüyorum. kolay gelsin.

  7. Açlıkla mücadele şeklim. Netten diyetsel şeyleri araştırmak:). 30 yaşındayım 1 evlilik yaptım 2 oglum oldu aşırı başarısız evliliğim ve aldatılmalar sonucun da 60 kilo ben 120 kilo oldum. Herşeyden vazgeçtim kendimden hayatımdan benden bi halt olmaz çocuklarım için yaşarım dedim. Öyle de 3 sene yaşadım.Ama anlamsızca 3 gün önce aklımda hiç yokken hemde bi anda diyete başladım. Su şekersiz türk kahvesi bir kaç gün kurusu kayısı yeşil çay bu kadar. Aşırı katı ve sert… 1 ay kendimi buna mahkum edicem. Birşeyi aşırı canım istediğin de 6 ay sonra da o tatli o pasta o yemek hala yapılıyor olacak panik yok 6 ay sonra ye özlem diyip erteliyorum umarım böyle gider. Bu yazıya az önce denk geldim. İnşallah sizin gibi bende başabilirim

    Yanıtla
    • geçmiş olsun. kahveyle kayısıyla uğraşmayın. isveç diyeti sayfasına gidin. yarın veya cuma günü 1 haftalık alışverişinizi yapın, listedeki ürünlerden 1 hafta idare edecek kadar alın. 13 günlük diyete başlayın. 120 kiloysanız, eğer harfiyen uyarsanız 10 kilo rahatlıkla kaybedersiniz. Ondan sonra da yaz boyunca akşam üstleri yürüyüş yapın. Düşük kalorili, karbonhidrat fakiri bir diyet bulun kendinize. Yaz sonunda manken gibi olmasanız da 70leri görür, aynalara barışırsınız.

      Yanıtla

Yorum yapın