2017 yılında, İstanbul Karaköy'de hepimizin bildiği bir mağazadan MSR marka çadır aldım. Çadırı kurar kurmaz kesif bir yanık et kokusu dikkatimi çekti ve merak edip etiketleri kurcalamaya başladım. Bir de ne göreyim. Çadır 2012 yılının Ekim ayında üretilmiş. Aslında kullanılmamış, ancak neredeyse 5 yaşında bir çadır satın almışım.
Raf ömrü nedir?
Doğa sporu malzemelerini ele alacak olursak, raf ömrü, bir malzemenin üretim tarihinden itibaren, ihtiva ettiği malzemelerin ideal koşullarda spesifik özelliklerini muhafaza edebildiği süreyi temsil eder. Mağazadan paketinde almış olsanız, hiç kullanmamış olsanız bile, hemen her malzemenin bir raf ömrü vardır.
Temel hammaddesi petrol veya petrol türevi olan ürünlerin, özelliklerini ilk günkü gibi, üreticinin deklare ettiği şekilde muhafaza edebileceği genel kabul görmüş süre 5 yıldır.
Yarın gittiniz bir bot satın aldınız. Üretim tarihi iki yıl önceyi gösteriyor. Bu durumda, satın aldığınız botu 3 yıl daha gözü kapalı kullanabileceğinizi söylemek yanlış olmaz. Şayet 5 yıl önce üretilmiş, Avrupa ve Amerika'da raflardan çoktan kalkmış bir bot elinize tutuşturdularsa, hemen ertesi gün bile tabanı ayrılabilir, sentetik derisi soyulabilir.
5 yılın sonunda ne oluyor?
Bunun net bir izahı yok. Kullanılan malzemeye, depolama şartlarına, kullanım süresine bağlı olmakla beraber, örneğin bir çadırın su geçirmezliğine yarayan poliüretan kaplama malzemesinin 5 yıl boyunca görevini yapabileceğini, 5 yılın ardından kokacağını, döküleceğini/soyulacağını söylemek mümkün.
Eski malzeme almak neden sakıncalı
Adı üzerinde “eski”. Bu durum ikinci el ürünlerde anlaşılabilir, ancak mağazadan satın alınan bir malzemenin yıllanmış olmasını kim ister? Para ödüyoruz arkadaşlar. Bu durumun savunulacak hiçbir tarafı yok.
Malzemenin raf ömrü
Doğa sporlarında kullanılan malzemelerin büyük çoğunluğu sentetik, petrol bazlı malzemelerden imal ediliyor. Çadır kumaşından, kaplamasına… ayakkabı ve botların astarından, taban yastığına varana dek (kazma, krampon ve birkaç istisna dışında), hangi malzemeyi incelerseniz inceleyin, bir yerinde naylon, polyester, eva, pvc veya en kötü yapıştırma malzemelerinin sentetik kimyasallar ihtiva ettiğini göreceksiniz.
Nem ve ısı, zamanla çadırların su geçirmez kaplamasını ve dikiş bandını kimyasal olarak parçalıyor. Hidroliz adı verilen bu doğal süreç, ürünü aktif olarak kullanmasanız dahi, üretildiği andan itibaren başlıyor.
Örneğin yürüyüş ve dağcılık ayakkabılarında, dış tabanın üzerinde, ayakkabı ile tabanı bir arada tutmaya ve şokları absorbe etmeye yarayan EVA (Ethylene-vinyl acetate) malzemeyi ele alalım. Bu arada her ayakkabıda EVA kullanılacak diye bir şart yok. PEVA, poliüretan gibi çeşitli alternatifler de var. Ayrıca bu malzemeler yalnızca ayakkabılarda kullanılmıyor. Amerika Enerji Bakanlığı EVA'nın raf ömrünü araştırmış (https://www.osti.gov/servlets/purl/1115545). Raf ömrünü etkileyen ısı, nem, uv ışığı gibi birçok faktör olmasının yanı sıra, aynı zamanda malzemenin yoğunluğu ve formülasyonu da raf ömrünü belirleyen unsurlar arasında. Değişik senaryolarda 2 ila 6 yıl raf ömründen bahsediliyor.
Poliüretan, ester veya bir eter bazlı imal edilir. Her iki bileşenin de artıları ve eksileri vardır ve farklı miktarlarda tamponlama, dayanıklılık, esneklik, darbe direnci, UV ve mikrobiyal direnç sunar. Yüksek kaliteli dağ ve yürüyüş ayakkabısı üreticilerinin çoğu ester bazlı poliüretan kullanır. Hidrolize karşı dayanıklı olmamasına rağmen bu iş için en uygun malzemedir. Bu nedenle, tüm spor ayakkabılar poliüretan eskimesi sorunuyla karşılaşmak zorundadır. Hidrolizle ilgili can sıkıcı şey, dışarıdan görünmemesidir. Bozulma içeriden gerçekleşir. Hidrolizin etkilerini anlamak için görsel bir inceleme yeterli değildir. Üretim tarihi bu yüzden çok önemli olup, malzemenin ömrü hakkında ipucu verecek tek bilgidir.
Uygun depolama, hidrolizi geciktirmeye yardımcı olabilir. Malzemeler en iyi şekilde kuru ve iyi havalandırılan, UV ışınlarından uzak koşullarda saklanır. Ayrıca hiçbir zaman yüksek sıcaklıklara maruz bırakılmamalıdır. Bu faktörlerin her ikisi de hidroliz sürecini önemli ölçüde hızlandırır. Ayrıca, pislik ve gübre (mikroplar) ile temastan kaçınmak da önemlidir. Bakteriler mikroskopik çatlaklardan sızıp bozulmayı hızlandırabilir. Bu yüzden faaliyetten döndüğünüzde malzeme temizliği çok önemlidir. Hidrolizin ne zaman devreye girdiği konusunda farklılıklar var. Bozulmaların yaklaşık beş ila yedi yıl sonra başladığı tahmin ediliyor. Malzeme satın aldığınız tarihten önce, örneğin ayakkabı tabanınızın üretim tarihinin çok daha önce olabileceğini göz önünde bulundurmak gerekir. Ek olarak, taban için tedarik süresi, tabanın depolanması ve üretimin yanı sıra perakendecilere teslimat ve daha fazla depolama süresi eklenebilir. Bir mağazadan bir çift bot satın aldığınızda, birkaç aydır rafta kalmış olabilirler. İndirimli bir ürün yakalarsanız, botlar birkaç yıldır mağazada duruyor bile olabilir. Malzemelerinizin kaç yaşında olduğunu hesaplamaya çalışırken bunu göz önünde bulundurun.
Üreticiler “işleyen demir pas tutmaz” sözünü doğrularcasına “kullanılan malzeme daha uzun ömürlü olur” görüşündeler. Arada sırada şehir içinde olsa dahi malzemeleriniz çıkarıp kullanın.
İkinci el ürünlerde ise durum daha dramatik bir hal alıyor. Sıfır muadillerinden ortalama %20 düşük fiyatla satılan bu ürünler, yepyeni görünseler dahi, birkaç ay sonra kullanılmaz hale gelebilir.
Malzemeler ıslandıktan sonra, faaliyetin ardından ne şekilde ve ne kadar sürede kurutuldukları çok önemlidir. Doğal olmayan yöntemlerle, kalorifer, soba gibi ısıtıcıların yanında kurutulmuş ayakkabı ve botlar tabanlarının ayrılma, derilerinin kuruyup çatlaması gibi risklerle karşı karşıyadır. Satın alacağınız ikinci el bot yalnızca bir gün bile poşet benzeri kapalı bir ortamda ıslak vaziyette beklediyse birçok özelliği geri döndürülemez biçimde zarar görür. Koku, dikiş yerlerinde yırtılma, tabanın ayrılması gibi sorunlarla karşılaşmanız olasıdır.
Membranlı ve poliüretan kaplamalı ceketlerin soluma (nefes alma) ve su geçirmezlik performanslarının ilk günkü gibi olması için yıkama talimatlarına harfiyen uygun biçimde yıkanmış, makinada ıslak bekletmeden doğal bir şekilde kurutulmuş olmaları gereklidir.
Bu gibi detaylara raf ömrü de eklendiğinde, netice itibarıyla ikinci el doğa sporu malzemesi satın almanın oldukça riskli olduğu, en az yarı yarıya fiyat farkı olmadıkça riske girmeye değer olmadığını belirtmekte fayda görüyorum.
Aynı Şey benim başıma geldi. çok az kullandıoğım ASOLO marka treking botunu rafa kaldırmıştım. aradan 4 yıl geçti raftan indirdim bir faaliyette kullanayım dedim… bir kaç adım sonra baktım alt taban param parça oldu… resmen ufalandı….
verdiğiniz bilgi çok kıymetli, maalesef doğa sporları malzemeleri çok pahalı olduğu için genelde ikinci el malzemelere yöneliyoruz, sizin dediğiniz gibi ürün kullanılmayacak durumda olursa, yada bir miktar kullandıktan sonra kullanılmaz hale geldiğinde daha pahalıya mal oluyor.