Öncelikle (henüz) vegan değilim. Gıda olarak, elimden geldiği kadar azaltmaya çalışsam da, netice itibarıyla hayvansal ürünlerden tüketiyorum. Bunun yanı sıra vegan yaşam tarzının, sadece yeme alışkanlıklarıyla sınırlı olmadan, doğa ve dünya için en doğru, en sürdürülebilir, en etik, en vicdani ve en az maliyetli fikir olduğunu düşünüyorum. Tabi ki bu bambaşka bir yazı konusu. Ama bu yazının asıl konusu hayvansal bir hammadde olan kuş tüyleri olunca böyle ufak bir paragrafı açmayı gerekli gördüm.
Tahmin edeceğiniz üzere kuş tüyü dolgu kullanılan her türlü ürün için, bir canlının bedeninin parçası olan tüylere ihtiyaç var. Ve maalesef endüstri her konuda olduğu gibi bu noktada da acımasız ve karını maksimize etmekten başka bir şeyi önemsemez durumda. Söz konusu ürünlerdeki kuş (ördek, kaz vb) tüylerini, canlı hayvandan işkence ederek elde eden, sonra yeniden tüylerinin çıkmasını bekleyip, yeniden onları yolan ve bunu o hayvanın hayatı boyunca bir döngü haline getiren bir endüstriden bahsediyorum.
Tüy dolgulu ürünler olmazsa olmaz mı?
Bu soruya verilecek cevap yapılacak faaliyetin (elbette doğa sporlarından bahsediyorum) türüne göre değişecektir. 7000 metre üzeri irtifalarda kış dağcılığı ya da kutup ekspedisyonları gibi faaliyetler söz konusu olduğunda, maalesef henüz kaz/ördek tüyü dolgusu kullanılan ekipmanların alternatifi yok gibi. Elyafı işleme ve kuş tüyüne benzetme konusunda epey yol alınsa da, henüz kuş tüyünün sunduğu ağırlık/hacim ve yalıtım performansına eşdeğer sentetik bir dolgu malzemesi bulunmuyor. Pek tabi daha fazla ağırlık ve daha hacimli ekipman taşınarak hiç kaz tüyü kullanmadan bu tip faaliyetleri yapmak da mümkün, ancak maalesef gramların ve santimetreküplerin hesaplandığı doğa sporlarının bir çok alanında kuş tüyü malzemeler yoğun olarak kullanılıyor.
Kaz ve ördek tüyü ama nasıl?
İşte bu noktada, mecburen kullanılacaksa bile elde edildiği canlıya en az acı veren ve o canlıyı defalarca kere tekrar eden işkenceden uzak tutacak, daha “insalcıl” bir yöntem mümkün mü sorusuna RDS standartları bir ölçüde cevap veriyor.
Nedir bu RDS standardı?
Responsible Down Standard (Sorumlu Kuş Tüyü Standartı) amacını; en genel şekliyle kuş tüylerinin gereksiz yere acı çekmemiş canlılardan elde edilmesi olarak tanımlayan, Textile Exchange isimli kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu bir sertifikasyon sistemi. Hayvan refahına yönelik eğitim faaliyetleri de organize eden bu kuruluş ayrıca tüketicileri de kullandıkları ürünün üretim aşamasında yer hayvanların maruz kaldığı muamele ile ilgili de aydınlatmayı amaçlıyor.
Üretici markalar, herhangi bir yasal zorunlulukları olmaksızın, bu sertifikayı ürünlerinde bulundurmayı tercih edebiliyorlar. Kuruluş five freedoms (5 özgürlük) şeklide adlandırdığı bazı koşulların yerine getirilmesini şart koşuyor. Bunlar;
- Açlık ve susuzluk çekmeme: Yetiştirilen hayvanların taze suya erişebilmeleri ve sağlıklı bir şekilde ihtiyaç duyduğu gıdayla beslenmelerini,
- Rahat etme: Rahat bir barınma ve dinlenme alanını içeren uygun yaşam ortamının hayvanlara sağlanmasını,
- Acı çekmeme ve tedavi: Ağrı, acı, yaralanma ve hastalıkların önlenmesi ile bu durumlarda hızlı teşhis ve tedaviyi,
- Normal davranışlarını gösterip yaşayabilme: Hayvanların doğal ortamlarında, yeterli bir alanda kendi türleriyle yaşayabilmeleri için uygun tesis ve imkanların sağlanmasını,
- Korku ve stresten korunma: Hayvanlara psikolojik acı çekmeyecekleri koşulların sağlanmasını içermektedir.
Yukarıdaki 5 özgürlük kuralının yanı sıra RDS sertifikasyonu herhangi bir canlı hayvanın tüyünün alınmasını da yasaklar. Buna paralel bir şekilde, tüylerinin alınması amacıyla hayvan beslenmesi de yasaklar arasındadır. Bu iki yasak ise RDS sertifikasına sahip ördek ya da kaz tüyü bir ürünün dolgu malzemesini oluşturan tüylerin eti için tüketilmek amacıyla yetiştirilen hayvanlardan kesim sonrası elde edildiğini garanti eder. Özetle, RDS sertifikalı bir ürün, tüyü kullanılan bir hayvan, endüstriyel amaçla yetiştiriliyor olsa dahi tüylerinin hayvanın kötü muameleye maruz kalmadan toplandığını belgeler.
Peki bu sertifikasyon sürecinin işleyişi ne şekilde derseniz, RDS resmi internet sitesinde aşağı yukarı şu şekilde anlatmış;
- Bir marka, ürünleri için gerekli olan kuş tüyünün tedarik edilmesi için tedarikçilerle görüşür. Tedarikçisine tüy temininin her aşamasında sertifikalandırılmış bir zincir talep ettiğini belirtir.
- Sertifikasyon süreci başlar. Bu süreç iki adımdan oluşur. Birinci adımda bir müfettiş üreticinin tesislerini yerinde denetler, gerekli belgeleri ve prosedürleri kontrol edip çalışanlarla görüşerek bir denetim raporu hazırlar. İkinci adımda bu rapor, firmaya sertifika verilip verilmeyeceğine karar veren sertifikasyon kuruluşuna gönderilir.
- Sertifikasyon kuruluşu, çiftlikler ve mezbahalarda hayvanların sağlığını kontrol eder, canlı yolma veya zorla besleme ile ilgili herhangi bir kanıt arar ve her şeyin standarda göre yapıldığından emin olur.
- Sertifikasyon Kuruluşu, fabrikalarda ve imalatçılarda, fabrikaya giren ve çıkan RDS malzemelerinin (kuş tüyü, kuş tüyü tulum, ceket, yorgan, vb.) doğru şekilde tanımlandıklarından emin olmak için kontrol eder. RDS ürünleri, üretim boyunca takip edilir ve sertifikalı olmayan ürünlerden ayrı tutulur.
Kısaca bu standart ve benzer standartlar (örneğin TDS) hayvanlara yapılan muamele ve bir bütün olarak hayvan hakları konusunda duyarlı olan tüketicilerin, kuş tüyü ihtiva eden bir ürün alırken farklı markalar arasında tercih yapmasını kolaylaştırır.
Bu ve benzer standartlar ürünlerin içinde kuş tüyü dolgu kullanılmasını etik hale getirir mi ya da bu sertifikaya sahip bir ürünün üretim süreci boyunca hayvanların acı çekmediğinden emin olabilir miyiz gibi soruların cevabı net olmamakla birlikte, her geçen gün daha fazla üreticinin bu sertifikaya sahip ürünleri piyasaya sürdüğünü görebiliyoruz.
Umarım hayvanlar konusundaki duyarlılığın artmasına sentetik teknolojilerdeki gelişme de eklenir ve en kısa sürede tüy dolgu hayatımızdan tamamen çıkar. Ancak bu aşamaya gelmeden önce yani şu anda, doğa sporlarına gönül vermiş bizler en azından bu ve benzeri sertifikaya sahip üreticilerin ekipmanlarını tercih ederek az da olsa bir hassasiyet göstermiş olabiliriz.
Aşağıda RDS sertifikasına sahip bazı outdoor malzeme üreticilerini de alfabetik olarak listeleyeceğim:
- Arcteryx
- Berghaus
- Black Diamond
- Camp
- Decathlon
- Deuter
- Eider
- Ferrino
- Jack Wolfskin
- Lafuma
- Marmot
- Mammut
- Millet
- Mountain Hardwear
- Outdoor Research
- Rab
- Rei
- Sea to Summit
- Salewa
- The North Face
- Vaude