Carraro Sportive 227 Hibrit Bisiklet İncelemesi

Arkadaşlar sizlerle uzun, ama çok uzun bir araştırma ve inceleme sürecinin ardından, kendime en uygun bisiklet olduğuna karar vererek aldığım Carraro Sportive 227 hibrit bisiklet hakkındaki izlenimlerimi ve tecrübelerimi paylaşmak istiyorum. Aslına bakarsanız bisiklet konusunda öyle ahkam kesecek derinlikte bilgi ya da tecrübe sahibi bir profesyonel değilim. Bundan dolayı bu yazıda hatalarım olursa affola.

Bisiklet Satın Almaya Karar Verme Sürecim

Bisiklet ile alakam aslında yaş grubumun hayali ve favori karne hediyesi olması vesilesi ile çocukluk zamanıma kadar gitmekle birlikte, bunun yakın döneme kadar sadece arada sırada akla gelen bir zevkten öteye gitmediğini belirteyim. 4-5 yıl kadar önce geçici olarak tayinim çıkan görev yerime uygunluğu nedeniyle bisikletle gidip gelmem dışında, bisikleti yakın zamana kadar hayatımın bir parçası haline getirme fikrim yoktu. Ancak gerek hareket etmeyi, sporu ve eforu çok sevmemden, gerek tartışmasız en temiz ve doğa dostu ulaşım aracı olmasından, çevreyi kirletmediği için ve ulaşımınızı bedava sağlamasından dolayı son dönemde bisikleti hayatımın bir parçası haline getirmeye karar verdim. Hemen ardından 1993 yılından beri kullandığım (evet 25 yıldır kullandığım bir dağ bisikletim var) Peugeot marka dağ bisikletimi elden geçirip ev-iş arası ulaşımımda kullanmaya başladım. Bu bana bisikleti günlük ulaşım aracı olarak kullanabileceğimi gösterdi ve yeni bisiklet araştırmalarına başladım.

Önce yaptığım araştırmalar, okuduğum yüzlerce forum sayfası ve profesyonel kişilerden aldığım fikirler neticesinde; bu kez dağ bisikleti değil de hibrit bisikletin benim kullanım amacıma daha uygun olduğuna kanaat getirdim (çünkü yine dağ bisikleti ile başlamıştım yeni bisiklet arayışıma). Zira neredeyse bisiklet üzerinde yaptığım yolun %85’i asfalt üzerinde geçecekti. Görüntüleri, kalın dişli lastikleri ve kemikli kadrolarıyla dağ bisikletleri hala görsel favorim olsa da, kullanım amacı ağır bastı. Bu noktada hemen konuya ilgisi yeni olan okuyucular için hibrit bisikletin ne olduğunu aktarayım. Farklı markalarda trekking, touring gibi isimlerle de anılan hibrit bisikletler, zaten adında saklı olduğu gibi, iki türün birleşimi ve melezi gibi bir tür. Peki hangi iki türün dersek burada iş değişiyor, türlerden biri şehir bisikleti iken diğeri yol (yarış)bisikleti ya da dağ bisikleti oluyor. Birazdan incelemesine geçeceğim Carraro Sportive serisi tam bir şehir-dağ hibridi.

“Asfaltta kullanacaksan neden yol bisikleti almadın arkadaş” derseniz, öncelikle o aşırı narin yapılarından hoşlanmadığımı belirteyim. Ayrıca o incecik tekerlerin, o narin yapının bazı kısıtlamaları da var. Örneğin bir yol bisikleti ile traktör yollarına giremezsiniz. Yada şehirdeki yollarda bulunan kimi engeller (mazgal çukur gibi) yol bisikleti için engel olmanın yanı sıra tehlike de arz ediyor. Bir de ben yol bisikletlerinin kadro ve sürüş geometrilerini sevmedim sevemedim ezelden beri. Ve tekrar gibi olacak ama değişik yol koşullarında sürüş yapmaya imkan tanımayan bir bisiklet bana uygun olmayacaktı.

Neden Carraro Sportive?

Alacağım bisikletin hibrit bir bisiklet olacağına karar verdikten sonra başladım marka ve model incelemelerine. İnanın onlarca marka yüzlerce model inceledim. Aklıma yatanlar için kullananlar neler demiş diye enine boyuna araştırdım. Öncelikle bisiklette fiyatı belirleyen şeyin büyük ölçüde kullanılan komponentler (grup set, fren sistemleri gibi) olduğunu konuya yabancı olan arkadaşlar için belirteyim. Bu araştırmalarda ilk önce mevcut ekonomik durumumla ve ayırdığım bütçe ile ithal bir marka almamın neredeyse imkansız olduğunu gördüm. Zaten bu kararı vermem dövizin uçup gitmesinden hemen sonrasına rastladığı için Trek, Scott, Cannondale, Giant, Specialized gibi köklü ithal markaların bana bir hayli uzak olduğu gerçeğiyle yüzleştim. Ama buna çok da üzülmedim, çünkü iyice araştırınca aslında bu markalarla Carraro, Mosso, Kron gibi yerli markaların arasında kadro dışında pek bir farklarının (en azından benim düzeyimdeki bir kullanıcı için) olmadığını fark ettim.

Carraro Sportive 227 şehir bisikleti
Carraro Sportive 227'nin siyah/kırmızı ve lacivert-limon yeşili renk seçenekleri var.

Örnek vermek gerekirse, Carraro’daki Sportive serisinin Trek markasındaki karşılığı DS serisi. Benim aldığım Sportive 227 ile tam olarak aynı segmentte olan Trek ise DS 8.4. Ön maşası, vites değiştiricileri, fren sistemleri, jant ebatları neredeyse birebir aynı olan bu iki bisikletten DS 8.4’ün fiyatı 6000 TL iken Sportive 227 ise 2.600 TL (Nakit 2100 TL'ye mal ettim). Neredeyse üç kat fiyat farkı var ve bana sorarsanız bunu sadece kadro, jant ve seleye veriyorsunuz. Bu durum Cannondale için de geçerli. Sportive 227 ile tam muadil olan Cannondale Quick Cx3 bisikletin fiyatı 6.800 TL. İşte bu aşırı farklar (vermeye değmez asla demiyorum tabi ki kimisi için bu fark anlamlı ve verilebilirdir) beni yerli markalara yöneltti. Carraro, Mosso, Ghost, Whistle, Kron, Sedona gibi yerli üreticilerin neredeyse bütün modellerini inceledim. Netice itibarı ile bana fiyat/performans ve donanım olarak en mantılı gelen Carraro Sportive 227’de karar kıldım. Ankara Yiba çarşısında nakit ödeme ve sıkı bir pazarlıkla, aldığım mağazada 51 kadro olarak son 227 olmasının da etkisiyle 2.100 TL’ye yeni yol arkadaşıma kavuşmuş oldum.

Trek DS 8.4
Trek DS 8.4

Carraro Sportive 227 İncelemesi

Alışılageldiği üzere, incelemeye ilk olarak bisikletin donanım/komponentlerinden başlayalım.

Aktarıcılar

Vites grubunda arka aktarıcı olarak Shimano Deore, ön aktarıcı olarak ise Shimano Altus’tan oluşan 27 vitesli (3*9) bir sistem kullanılmış. Konuya yabancı arkadaşlar için Shimano, Sram gibi komponent üreticilerinin farklı kalite ve özelliklerde vites değiştiriciler ürettiğini belirteyim. Shimano markasının dağ bisikletleri ve hibrit bisiklet grubunda ürettiği vites artırıcılar başlangıç seviyesinden en üst segmente doğru sırasıyla Tourney, Altus, Acera, Alivio, Deore, Slx, Deore xt ve Xtr olarak karşımıza çıkmaktadır. Vites kolu olarak 227’de Carraro 2018 modelinde frenle entegre (dual) bir vites kolu olan ST-EF 505 kullanılmış.

Carraro Sportive 227 arka aktarıcı

Aynakol Shimano Acera T3010 48*36*26 (bu son üç sayı aynakolda bulunan üç dişlinin sırasıyla diş sayılarıdır) tercih edilmişken, ruble yine Shimano’nun CSHG20 kaset dişli olarak piyasaya sürülmüş.

Carraro Sportive 227 aynakol

 

Kadro

Kadroya baktığımızda Carraro alüminyum 11/8” yarı entegre kadro kullanılmış. Bu kadro tüm Carraro Sportive serisinde var aynı zamanda. Kadro ile ilgili daha doğrusu kadronun bir özelliği ile ilgili söyleyebileceğim tek olumsuzluk vites ve fren kablolarının kablonun içinden yürütülmek yerine dış alt tarafından geçirilmiş olması.

Carraro Sportive 227 kadro

Maşa

Maşa olarak Suntour firmasının (bir çok bilindik üretici maşada Suntour tercihi yapıyor) NEX RL 63 mm gidondan kilitli amortisörlü maşası var. Amortisörlü ve kilitli maşanın faydalarını ilerleyen satırlarda anlatacağım. Maşa aynı zamanda sertliğinin ayarlanmasına da olanak veriyor.

Carraro Sportive 227 Suntour Maşa

Fren Sistemi

Fren sistemi yine Shimano’nun M315 hidrolik disk freni. Bu fren benim açımdan “hidrolik disk fren mi v fren mi” tartışmasını sonsuza kadar kapatmıştır (önceki bisikletim v frenli idi).

Carraro Sportive 227 Shimano Hidrolik Disk fren

Teker ve Sele

Teker grubuna gelirsek jantlar Carraro çift kat alüminyum disk iken lastikler ise CST’nin 700*35 patlamaya dirençli ve reflektörlü modeli tercih edilmiş. Elcikler standart bir modelken, sele olarak da İtalyan Selle Royal’ın giriş seviyesi bir modeli kullanılmış.

Sürüş ve Kullanım

Öncelikle şunu söyleyeyim, “bisikletin akması” denilen kavramın ne olduğunu Sportive 227 ile öğrenmiş bulunuyorum. Öyle ki, evim ile iş arasındaki 25 km’lik tek gidişi 15 dakika civarında kısalttım diyebilirim. Dönüşte de 10 dakika civarı kazancım var (bunda bir parça kondisyonumun artmasının da etkisi vardır belki). Ayrıca aynı yolu yapmama rağmen daha az yorulduğumu ve enerji harcadığımı da belirteyim. Yani 18 vitesli 26” jant çelik kadrolu dağ bisikletinden geçiş yaptığım bu yeni bisiklet sürüş anlamında beni fazlasıyla tatmin etti. Vites geçişleri sessiz ve sorunsuz olan bisiklette 28” lastikler de performansı arttırıyor. Ama bu arada kontrol ve kendimi güvende hissetme açısından bir dağ bisikletinin verdiği güveni de vermiyor. Bu aynı segment hangi hibrit bisikleti alsam da yakınacağım bir durumdu kuşkusuz. Dağ bisikletlerindeki o güvenlik hissini ben hibrit bisiklette bulamadım.

Sürüşü etkileyen önemli parçalardan biri olan maşa üzerinde de durmak istiyorum. İyi ki ama iyi ki şehirde amortisörlü maşa gereksiz diyenlere kulak asmayıp bunu almışım diyorum. Engellerle, çukur, tümsek bozukluk gibi olumsuz birçok şeyle dolu olan yollarda amortisörün faydasını ve konforunu hissediyorum gerçekten. Büyük bir ana artere çıkana kadar özellikle mahalle sınırları içinde defalarca kaldırıma inip çıkarken yarattığı fayda da göz ardı edilmemeli. Öte yandan gidondan kilitlenebilir özellikte olması yokuş çıkarken yada uzun turlarda sabit maşa gibi kullanıp güç kaybını azaltma olanağını da sunuyor. Hafif patika yada köy/dağ yolu gibi bozuk zeminlere girdiğinizde ise maşanın amortisörlü olması neredeyse şart. Bu bakımdan farklı sürüş ve zemin seçeneklerine olanak sağlıyor bu maşa.

Kullanım güvenliği ile ilgili en önemli bileşenlerden frenler ise Carraro Sportive 227’de en beğendiğim aksamlardan. Daha önce hidrolik disk frenli bisiklet kullanmamış benim için, yukarıda da söylediğim gibi, “v fren vs hidrolik disk” tartışması sonsuza kadar kapanmış bulunmaktadır. Zaten oldukça eski bir teknoloji olan v frende ısrar etmenin anlamlı olmadığını kullanmadan önce de düşünüyordum (otomobil alırken disk frenli değil de kampanalı olsun diyeni hiç görmedim örneğin). Bakım tamir gibi bir süreci henüz yaşamadım. Ancak şimdiye kadarki kullanımımdan, frenleri ve duruş mesafesini çok başarılı bulduğumu kesinlikle söyleyebilirim.

Araştırma ve incelemeler, ayrıca hesaplamalar ile kendime en uygun kadro boyunu seçtiğimi düşünüyorum. 51 cm kadrolu bisikletin sürüş ardından herhangi bir rahatsızlık verdiğini görmedim. Doğru kadro boyu aynı zamanda sürüş kontrolü ve performansa da olumlu katkılar sunmakta. Ayrıca kadroda kullanılan renk de çok içime sinerek aldığım bir bisiklet olmasına katkı sağladı. Sonuçta en önemlisi içinize sinmesi.

Olumsuzluklar

Bisikletin bana olumsuz gelen özelliklerinden de bahsetmek isterim. Bu konuda bence başı lastikler çekiyor. 2016 yılına kadar –bildiğim kadarıyla- Sportive serisinin üst modellerinde Michelin Protek kullanan Carraro, yeni kasalarında benim memnuniyetsizlik kaynağım olan CST’nin bu lastiğini kullanmış. İlk olarak patlamaya dirençli olduğu iddia edilen bu lastik ilk 10 günde iki defa patladı. Sanırım zırh falan hikaye. Ayrıca benden daha uzun süre kullananlar yol tutuşundan, özellikle de yağışlı havalardaki kötü performansından şikayet etmişler. Ben henüz yağışlı havada ve ıslak zeminde kullanmadığım için yol tutuşu konusunda fazla bir şey söyleyemeyeceğim.

Bisikletin diğer olumsuz bir özelliği ise neredeyse dağ bisikletleri ile yarışacak düzeydeki ağırlığı. Sportive 227 14,5 kg. Bu hibrit bir bisiklet için bence bir parça yüksek bir ağırlık. Gerçi çok pahalı rakiplerinin de 13-13,5 kg aralığında olduğunu görünce, “aslında çok da ağır değilmiş” diye düşünmedim değil. Onlardan birini kullanmadığım için 1-1,5 kg daha hafif olmasının neler değiştireceğini bilemiyorum. Özetle hafif bir bisiklet olmadığını rahatça söyleyebilirim. Diğer bir olumsuzluk olarak genelde kullananlar elcikleri öne çıkartmış. Ama ben, belki de hep dolgulu eldivenle kullandığım için, ciddi bir rahatsızlık hissettiğimi söyleyemem elciklerden. İleride sıkıntı yaratsa bile en düşük maliyetle değiştirilebilecek parçalardan biri zaten.

Yine jelli kılıfla kullandığım sele, önceki bisikletimdeki seleden daha rahat olmakla birlikte, üst segment bir sele olmadığını belirteyim. Gerçi bir selede rahat etmek fena halde kişiden kişiye değişen bir konu. Sanırım kıç anatomisi ile ilgili. Zira 300 liralık seleden şikayet eden kişinin 80 liralık seleyle acayip rahat ettiğini falan da duydum.

Sonuç

Size kullanım ve zemin çeşitliliği sunan bir hibrit bisiklet almak istiyorsanız ve bu iş için ayıracak bütçeniz “ünlü markalara” yetmiyorsa, severek kullandığım Carraro Sportive 227’yi bisiklet arayışı içinde olanlara tavsiye ederim. Fiyat performans olarak bence bugün en iyi seçeneklerden biri. Bu bisiklet ve serinin diğer modelleriyle çok uzun turlara çıkan, heybelerini doldurup araziye giren ve kamp yapan, yada sadece şehir içi ulaşımda kullanan çok sayıda bisiklet sever mevcut. Bütçeniz bu rakamlara çıkamıyorsa Sportive 224-225’te oldukça başarılı modeller. Yada biraz daha bütçe ayırabilirseniz serinin en üst modeli olan ve oldukça üst düzey bir donanım sunan Sportive 230’da düşünülebilir.

Sormak, eklemek, düzeltmek istediklerinizi yorumlar bölümünden yazarak katkı sağlayabilirsiniz.

  • 7.5/10
    Kadro - 7.5/10
  • 8/10
    Sürüş - 8/10
  • 7.5/10
    Komponentler - 7.5/10
  • 9.5/10
    Fiyat Performans - 9.5/10
8.1/10

Özet

Carraro Sportive 227 tam bir fiyat/performans bisikleti. Uzakdoğuda imal edilmiş, aynı komponentler kullanılmasına karşın üzerinde “ünlü” markaların logosunu taşıyan muadilleri 6000-8000 lira aralığında satılıyor. Bisikleti satın aldıktan sonra iyi bir takım lastik takıp, belki bir de seleyi yükseltmeyi düşünebilirsiniz.


İlginizi Çekebilecek Yazılar:

“Carraro Sportive 227 Hibrit Bisiklet İncelemesi” üzerine 28 yorum

  1. Merhaba
    Açıklayıcı yazınız için teşekkür ediyorum. İlgili modeli almaya karar verdim ancak deneme şansım yok. malum pandemiden dolayı bisikletçilerde bisiklet bulmak çok zor. boyum 1.62 iç bacak boyum 72-72 cm. 46 kadro mu almalıyım? 41 kadro mu? cinsiyeti belirtmemin bir önemi var mı bilmiyorum ama kadınım.
    aslında mevcutta 46 kadro 26 jant dağ bisikleti kullanıyorum. ama 227’nin jant ölçüsü 28 olunca 46 kadro beni şüpheye düşürüyor. Yardımcı olursanız çok sevinirim.

    Yanıtla
  2. Bisikleti 2020 Eylül ayında aldım bende 2018 modeli var, mavi yeşil renginden. Genel olarak tecrübelerimi aktarmak istedim. Öncelikle, fren performansından çok memnunum sıktığım zaman zınk diye durduruyor tabi daha iyileri varsa bilemem ama bence gayet yeterli frenleri. Arka vites deore saat gibi çalışıyor takır takır hiç sıkıntısı yok ama ön vites bazen geç geçebiliyor, büyük bir problem değil bence yani kullananı rahatsız edecek bir durum söz konusu değil. Lastiklerle ilgili bir problem yaşamadım, yol tutuşundan da memnunum sadece şehir ve köy yollarında kullanıyorum bir sorun yaşatmadı şimdilik. Kışın karda performansı rezalet ama onu söyleyebilirim ayrıca ıslak zeminde de dikkat etmek lazım şimdiye kadar hiç kaymadım ama o hissi veriyor nedense. Malzeme kalitesi de gayet iyi bisiklet hem sağlam bir izlenim veriyor hem de öyle kolay kolay arıza çıkaracak, yamulacak, kırılacak cinsten değil. Hangi rengi olursa olsun boya kalitesi ve görüntüsü çok hoş pahalı bir bisiklet görüntüsü veriyor. Fakat bence en büyük eksisi ağırlığı. Arkadaşımda merida speeder 200 bisiklet var. O bisiklet yaklaşık 11 12 kilo civarında ve benim bisikletimle karşılaştırınca dağlar kadar fark oluyor. Onun bisikleti çok daha hızlı giderken bu biraz daha yavaş kalıyor. Ama konfor açısından carraro nun aşırı konforlu olduğunu söyleyebilirim. Özellikle selesi birçok seleden daha konforlu, şimdiye kadar hiç kıç ağrısı çekmedim ya da çok hafif derecelerde çekmişimdir. Merida ya oturur oturmaz selenin sertliğinden aşırı rahatsız hissetmiştim mesela. Bunlar dışında konfor olarak gidonun pozisyonu size daha yakın bu da yine şehir içinde sürekli kullanacak birisi için daha az sırt ağrısı demek.

    Özetlemem gerekirse, bu bisikleti şehir içinde kullanacaksan, uzun yola gideceksen veya gezi/spor amaçlı kullanacaksan kesinlikle alabilirsin. Zamanında diğer bisikletleri de oldukça araştırıp bu bisiklette karar kılmıştım sebebi ise naçizane fikrim vites ve kadro kalitesinin muadillerinden daha iyi olması. Kesinlikle ikinci el almalısın temiz bulursan direk al derim düşünme çünkü sıfırı gereksiz pahalı (an itibari ile 4500 lira). Boyum 1.70, 51 kadro kullanıyorum neredeyse tam geliyor 48-50 olsa benim için daha iyi olurmuş ama büyük dert değil 1.70+ boylarında isen 48-51 cm ideal. Diğer bisikletlere göre bi tık ağır olsa da konfor açısından seni kesinlikle üzeceğini düşünmüyorum. Kaliteden kuşkun olmasın fiyatına göre tatmin edici bir kalite sunuyor. Özellikle gidondan kitlenir maşa, gidon ayarı gibi özellikleri çok iyi düşünülmüş insanı özel hissettiriyor 😀 Söyleyeceklerim bu kadar umarım aradığın bilgileri bu yorumda bulabilirsin ve kendine uygun bir bisiklet seçebilirsin.

    Yanıtla
  3. Yazının tarihini göremedim ama yorumlardan min 1 yıl önce yazılmıs, zaman geçsede bütün modeller sonra yine Carraro 227 ye karar kılanlardan olabilirim. Şuanda Bianchi 713 veya 727 modellerine bakıyorum ancak ciddi bir kitle Carraro markasının daha kaliteli olduğunu savunmakta. Yazının cok faydalı olmus gercekten. Teşekkür ederim

    Yanıtla
    • Yazıyı beğenmenize sevindim. Bianchi 713 ile bence kıyaslanmaz bile Carraro 227. 727’nin ise bildiğim kadarıyla üretimi yok. Bu donanım düzeyinde Carraro, Kron ya da Sedona tercih edilebilir.

      Yanıtla
  4. 227′ yi ben de yaklaşık 4 senedir kullanıyorum, bu süre zarfında bisikletle yaklaşık 6000 km yol yaptım, kendisi genelde şehir içi ulaşımımı sağlarken, arasıra 50 km üstü uzun turlara çıktığım da oldu. Benim bisiklet 2016 model olması hasebiyle üzerinde Michelin lastiklerle geldi, şimdiye kadar hiç sıkıntım olmadı, yakında değiştirmem gerekirse yine aynı lastikleri tercih ederim. Senede bir defa servise götürüp bakımını yaptırıyorum, gazyağı ile her yeri temizleniyor, şu ana kadar elcikleri ve birkaç defa patlayan iç lastik dışında değiştirdiğim bir parçası olmadı. Yazarın da dediği gibi bisiklet hakikaten akıyor, güzel bir asfaltta, iyi ısınmış bacaklarla yaptığınız sürüş hakikaten zevk veriyor. Bisikleti temel ulaşım araçlarından biri olarak görecek, canı istediğinde de uzun turlara çıkacaklar için ideal bir bisiklet, tavsiye edilir.

    Yanıtla

Yorum yapın